Savaş Tarihimizi Toplu Şekilde Ele Alan İlk Eser: Savaşın Sultanları
Osmanlı sultanlarının bizzat katıldıkları büyük meydan savaşlarını konu alan bu eserde, henüz küçük bir beylikken imparatorluk birliklerine kafa tutulduğu Bafeus Savaşıʼndan (1302) İznikʼi kurtarma hayalleri kuran Bizansʼın aldığı mağlubiyetle kendine geldiği Palekanon Savaşıʼna (1329); Zafer dolayısıyla sevincin, sultanın şehadetiyle de hüznün simgesi olan I. Kosova Savaşıʼndan (1389) Avrupaʼda Batılı müttefiklere karşı kazanılan ilk mücadele olan Niğbolu Savaşıʼna (1396); Bir sultanın esir düştüğü ve akabinde devletin yıkılma tehlikesi geçirdiği Ankara Savaşıʼndan (1402) yapılan antlaşmayı hiçe sayıp sultanın tahtını küçük yaştaki oğluna bırakmasından cesaret bulan Haçlıların bir kez daha hezimete uğratıldığı Varna Savaşıʼna (1444); Büyük dedesi ve adaşı olan sultanın şehit olduğu ovada Haçlıları hezimete uğratıp Balkanlarʼdan gelebilecek tehlikeleri ortadan kaldıran sultanın II. Kosava Savaşıʼndan (1448) sadece Akkoyunlu birliklerinin değil, 1402ʼdeki savaştan sonra oluşan doğu kompleksinin de bertaraf edildiği Otlukbeli Savaşıʼna (1473); Doğu hakimiyetini sağlayan Çaldıran Savaşıʼndan (1514) Mısırʼı ve İslam mirasını Osmanlı İmparatorluğuʼna sunan Mercidabık ve Ridaniye Savaşlarıʼna (1516/1517); Orta Avrupaʼyı Osmanlı İmparatorluğuʼna açan Mohaç Meydan Muharebesiʼnden (1526) ataları gibi tekrar savaş meydanına inen sultanın, sonucu olmayan büyük zaferi Haçovası Meydan Savaşıʼna (1596); Savaş meydanındaki belirsizliğe rağmen diplomasiyle kazanılan Hotin Seferi’nden (1621) Viyana Bozgun Yıllarıʼnın (1683-1699) verdiği üzüntüye dur demek isteyen ve atalarının savaş meydanlarında açtığı yoldan ilerleyen bir diğer sultanın bazı zaferler kazandığı Buldur Muharebeleri (1695 / 1696) ve yine aynı sultanın Prens Eugen gibi bir askeri dehanın karşısında alınan bazı yanlış kararların binlerce şehide mâl olduğu Zenta Savaşıʼna (1697) kadar sultanların bizzat katıldığı önemli savaşlar yerli ve yabancı kaynaklar ışığında ele alınmıştır. Yeni bir bakış açısıyla kaleme alınan eserde yerli ve yabancı pek çok görsel malzeme kullanılmış olup, bazıları ise okuyucuyla ilk defa buluşturulmuştur.
Osmanlı Klasik Çağında Siyaset
“Osmanlı Klasik Çağı” serisinin ilki olan elinizdeki bu eser, Osmanlı siyasi ve askeri tarihini bazen genel hatlar, bazen de belirli hadiseler üzerinden ele alıyor. Böylece okuyucu, hem Osmanlı’yı hem de Doğu ve Batı’yı daha iyi değerlendirme fırsatı yakalıyor. Feridun M. Emecen, Osmanlı Beyliği’nin başlangıçtan imparatorluğa giden yolda siyasi anlamda nasıl bir dönüşüm yaşadığının detaylı bir değerlendirmesini yaparken aynı zamanda tarihi öngörülere de dikkat çekiyor.
Osmanlı Klasik Çağında Siyaset kitabının gözden geçirilmiş ve yeni yazılar eklenmiş bu baskısında Emecen, siyasi tarih okumalarını derinleştirmek isteyenlere son derece önemli bir kaynak eser sunuyor.
Osmanlı Klasik Çağında Savaş
Osmanlı askeri sistemi ve savaş tarzı neydi? Taktik ve stratejik düzeydeki anlayışları nelerdi? Yeni teknolojik katkılar ve silahlar bir savaşın gidişatını nasıl etkilerdi? Osmanlılar Avrupa’da nasıl bu kadar güçlü ve girdiği hemen her savaşın galibi oluyordu? Avrupa’da yeni bir askeri dönüşümün ortaya çıkmasını sağlayan “Askeri Devrim”in Osmanlı’da nasıl bir karşılığı oldu?
Savaş, Osmanlı tarihine her yönüyle etki etmiştir. Bu durum onun neden ve sonuçlarını incelemeyi kaçınılmaz kılmış. Teknolojik alt yapılarıyla, yol açtığı toplumsal tepkiler veya değişimlerle, askeri sistemleriyle ayrıntılı ve karşılaştırmalı olarak üzerinde önemle durmayı gerektirir. “Osmanlı Klasik Çağı”nda yapılan savaşların incelenmesi sadece kendi içyapısı bakımından değil, aynı zamanda Osmanlı’nın, Doğu ve Batı tarihindeki yerini belirleyebilmek açısından da önem arz etmektedir.
Osmanlı Klasik Çağında Savaş kitabının gözden geçirilmiş ve yeni yazılar eklenmiş bu baskısında Feridun M. Emecen Osmanlı Devleti’nin, kuruluşundan bir “Cihan Devleti”ne giden yolda, askeri gücünü, teknolojisini, taktik ve stratejilerini nasıl kullandığını derinlemesine inceleyerek okuyucuya ender bir başvuru eseri sunuyor.
Osmanlı Klasik Çağında Hanedan Devlet ve Toplum
Osmanlı Devleti’nin güçlü bürokratik geleneği nereden geliyordu? Kutsi bir yere oturtulan “hanedan”ın nasıl bir yapısı vardı? Osmanlı “devlet” yapısının işleyiş mekanizmaları nelerdi? Mühimme ve ahkâm defterleri ne gibi bir önem arz ederdi? Böylesine çok milletli bir “toplum” nasıl huzur içinde bir arada yönetiliyordu?
Çağına göre son derece iyi organize olmuş devlet yapısı, bürokratik oluşumu, toplumsal ve idari tabakalaşması Osmanlı Beyliği’ni benzerlerinden ayırmış ve bir “Cihan Devleti” olmasını sağlamıştır. “Osmanlı Klasik Çağı” serisinin son kitabı olan Osmanlı Klasik Çağında Hanedan, Devlet ve Toplum, daha çok Osmanlı hanedan yapısı, bürokrasisi, devletin işleyiş mekanizması, bununla ilgili resmî kayıtların niteliği, toplum yapısı, hukukî statüler gibi muhtelif konuları eşi görülmemiş bir titizlikle ele almaktadır.
Feridun M. Emecen’in yıllara yayılan çalışmalarının sonucu olan bu eser Osmanlı Klasik Çağında Siyaset ile Osmanlı Klasik Çağında Savaş adlı kitaplarını tamamlayan bir özellik de taşımakta. Böylece “Osmanlı Klasik Çağı” üçlemesi bu kitapla tamamlanmaktadır.